25 Ağustos 2007

The Night Before All Nigh...

Ne kadar zaman önce bilemiyorum ama o beyaz sentetik ışık beni benden çekip de ruhuma işleyip beni yok edeli beri böyleyim..

yarı yarıya..

Yanlışa tahammülsüz doğrular..

Sıkıntıya dokunan düzensiz mutluluklar..

Düşünemiyecek kadar kalabalık olmaya duyulan özlem ama bir o kadarda ötekinden vazgeçmemek.. Tersinin bunalımının bedeni 'consume'

Lift me A'U'p!

22 Ağustos 2007

Akıntıya karşı kürek çekmek mi? Ne olduğunu bilmemek mi?

Karaktersizliğimize kılıf olarak anti takılmayı mı yeğliyoruz?
Bakıyorum da en kolay akıntıya kapılmışlar akıntıya kürek çektiğini zannedenler?
Neden akıntıya karşı kürek çekeriz?
İçten içe mazoşist miyiz?
Olmayacak şeyleri ispatlamaya çalışmak neden takdir görür diye biliriz?
Akıntıya kürek çekmek herkesten farklı olmaya çalışmak mıdır?
Ya biz herkes gibiysek, zorla kendimizi kişiliğimizi neden yok etmeye çalışıp acı çekiyoruz?
Sex and the city seyretmemeliyim acaba onun için mi salakça bi konu bulup soru işareti şeklinde yazıyorum?

15 Ağustos 2007

Made my day

- Abi ya yemek yedikçe iştahım kapanıyor!
- lan olm sakın doyuyor olmayasın. !?

14 Ağustos 2007

Cruel

Hayat bazen çok ciddi.

7 Ağustos 2007

bisiklet & motor

geçen annem yanıma geldi ve enişten kaza geçirmiş dedi. hay allah ne diyosun ne kazası nerde nasıl dedim. motorla giderken olmuş işte bilmioruz tam dedi. ben dumur oldum yaf ne motoru ben evet enişteyi 3 4 senedir görmüyo falan olabilirim ama motorla falan ilgisi yoktu ki yahu adamın.
evet 68 yaşında falan bizim enişte

sonra bir diğer olay aklıma geldi. dedem teyzemlerde çocuklarla kalırken bir gun hadi pizza alalım demiş atlamış bizim kuzenin bisiklete pizzacıya gidiyor. mekan yeşilkoy dede sakallı ve 80 lerinde.. yol boyunca herkes alkışlamış bizimkini..

ailemde var birşey, 60 lara gelince uçaktan paraşütsüz atlanacak.. (roketleme ve yere guvenli iniş kitini unutma aman..)

its all about me

bir süredir düşünüp karara bağlamadığım bayaa bi farkında olduğum bir davranışım var. rahatsız değilim ama bazen kendim bile garip karşılıyorum ki mutlaka garipseyen bir sürü insan daha oluyordur belki de spastikliğime verip geçiyorlardır. her neyse şöyle bir tesbitte bulundum konuşurken bazen hiç susmamak geliyor içimden ve o konuda devamlı konuşmaya ve konuşmaya devam etmeye başlıyorum kendimi alamıyorum. örnekleri çeşitlendirmeye savları zenginleştirip daha da sağlamlaştırmaya değişik bakış açılarını oluşturup aslında böyle böyle de olabilirler belirtip tekrar temel noktadaki fikrime çıkan negatiften gitmeler pozitiften gitmeler sağ kulağı sol elle kafamın arkasından dolandırıp dokunmaya çalışmalar falan filan.. kesinlike diyaloğun karşısındaki insanı da dinlemiyorum daha doğrusu dinliyorum da ya demek istediklerini hemen anlayıp kendi örneğimle daha anlaşılır ve basitçe sunarak anladığımı belirtme huyum başgösteriyor yada utanmazca sallıyorum ama konuşturmuyorum. bir gün biri bi tane kafa atacak dur ulan bi dinle lan diyecek ama insanlar cidden sabırlı..

neyse düşündüm kendimi bunu yaparken gözlemledim ve bu olayın şundan dolayı olduğunu farkettim. yani sanırım bu yüzden.. şimdi ben öyle oturup da tefekkur içinde dünyayı kurtaran ve her daim her konuda düşünen bi adam diilim böyle birileri konuşurken muhabbete o an uyanıksam ilk bi kaç cümlede kendi argümanlarım oluşuveriyor sonra bir de üşenmeyip konuşmaya başladıysam susamıyorum. konuşmaya başladıkça fikirler akmaya beyin her açıdan mevzuyu incelemeye başlıyor ve üretiyor devamlı ve bazen dil yavaş kalıyor. mesela böyle durumda takılırım. yada genelde dikkatimi çeken konulara girişim ortamda bişe savunulurken onun karşısında eğer bir ses yoksa ve benim o konuda hiç bir fikrim oluşmamış ve notrsem direk negatif olarak gözüm kapalı dalıyorum konuya.. bunda da genelde sonuç hüsranla 5 adım ileri 1 er adım geri lerle veya lan lan düşün fikri desteklicek bişeler daha bulmalısınlarla bitebiliyor. ama şu her zaman oluyor konuştukca kendim de ikna oluyorum. bu net görülebiliyor. laf olsun diye girdiğim bi konuda mantıklı bişe ortaya koyduysam ve ufak ufak bunu tekrar etmeye başladıysam ve bunun etrafından ayrılmadan daha bi canlılıkla konuşmaya başladıysam anlıyorum ki baştan hiç bi fikrim yokken lafın ortasında kendimi ikna etmişim. bazen eylenceli de çounlukla yorucu nerden gelişti bu saçmalık anlamıyorum..