3 Aralık 2013

37

Ve işte 1 yıl daha geçti. 37 vay be oluyorum söyledikçe. ne zaman geçti bu yıllar. Bugün bunca yılın beni getirip de buluşturduğu akıl, kalp ve vicdan sentezinde etrafımda şahit olduğum çaresizliklere elimden gelen birşeyin olmaması ve bunca yıl elimden gelen birşeyler olması için uğraşmamış olmam.
Dünya hep acıya odaklanmış, elbette mutluluklar güzel şeyler var ama genel olan ve büyük resim hep kötü acı ve hüzün dolu. Küçük mutluluklarımıza kendimizi kapatıp sınırlayamıyorsak bir kişinin mutlu olabilmesi bu dünyada mümkün değil. Dünya acılarla boğuşurken, iyi görünüp de insanlar her yere içinden pislik akıtırken, yolda giderken acı içinde zorda insanlar gördükçe.. aldatan kötüye çalışan insanlar gördükçe bu dünyanın içinden mutluyu kendine çekip almaya çalışmak bunları yok sayarak gülümsemek.. ben yapamıyorum.

Ne zaman bu kadar acımasız ve bencil olduk. Neden sevmiyoruz ve sevilmeye karşılık veremiyoruz. Neden nefret etmek için uğraşıyoruz. Nasıl şişti egolarımız bu kadar. Hiç olduğumuzu bile bile ne zaman bu yalanlarla kendimizi kandırır olduk.

Geçen gün bir yerde okudum. Evliya Çelebi 1611 yılında doğmuş ve doğduğunda babası 100 yaşlarında imiş ve 142 sene yaşamış. NE kadar doğru bilgi bilmiyorum ama 140 yıl yaşamak ortalama ömür 80 iken..

24 Kasım 2013

Cemaat Dersane Hizmet - AKP

Valla AKP ve tabi ki onun da detayında Tayyip Erdoğan korkunç başarılı hamleler çok başarılı hedeflerle uğraşıp ülkeyi sıkıştığı dar kalıplardan kendi muhafazakar ama vizyoner bakış açılarıyla düşündükleri noktaya taşıyorlar. Bunu yaparken günlük kazanımları değil hem günlük hem de orta ve uzun vadeli kazanımları hedefleyip gerçekliyorlar. Bu ülkede bu hiç yapılmamıştı ve bunu başarabilenin olacağını da sanmıyorum. Ülke hem şehirler hem 3 ana şehrin dışındaki insanlar ve hayat standartları açısından korkunç bir gelişme gösteriyor. Hayat standardı giderek olması gereken haliyle daha geniş tabana yayılıyor.

Ve bu noktada kendisini din temelli bir oluşum olarak niteleyen ve yaptığı işlere hizmet diyen bir grup, halkın yarısını arkasına almış bir lideri ki en temel özelliği kendisine destek vereni ölecek olsa bile yolda bırakmamak ama kendisine köstek olanı da ölecek olsa bile yine de yanına yaklaştırmamak olan bir lideri kendi etki alanı altına alabileceğini düşünüp elindeki medya ve benzer araçlarla muhendisliğe girişti. Ve tabi ki bu durum direk tepkiyi ve gücün kimde olduğunun gösterilmesi ile kendilerine iletildi. Ama kendini koz zannedenler çirkinleşerek son demlerini haykırıyorlar.

Bİr cemaat dinle meşgul olması gereken bir grup siyasete el atarsa sonu parçalanmak ve eleştirilmek ve yok olmak olur. Benim gözlemim son olaylarda şu oldu cemaat sempatizanlarında Gülenizm başgöstermiş. Benim denk geldiğim konuşmalarda anlaşılamayan edebi eski dilde cümlelerde kalplere dokunmaya çalışan bir hatip ustası olan bir Hocaefendinin sözleri alınıp insanlar tarafından kendilerine rehber edinilmiş. Ama bu sözler ne Allah kelamı ne peygamber kelamı ne de eshabın tabiinin ne de tebei tabiinin. Hocaefendinin kendisinin ve edebiyat olmaktan öteye de bir manası yok. Ama sanki işte hocaefendi boyle dedi diyerek insanlar birbirini susturuyor ve dini bir kelammış gibi akan sular duruyor. Hocaefendi ne derse göz kırpmadan uyuluyor. O kadar ki ülkede inananlara engin kapıular açan bir lider bile kufurlere gark oluyor. Ben en çok Hocaefendi vefat edince olacakları düşünüyorum. Ehli sunnetten alimlerinin sözlerinin nakli olmayan içinde fıkhı bir bilgi olmayan bu edebi sözler alınacak ve baş tacı yapılacak. Ve gulenizm diye bir hareket belki de yeni bir din oluşturulacak. Yazık. Turkce olimpıyatları dıye bir organizasyona islamın en buyuk cıhadıymış gibi davranan oysa temelinde dinin haram kıldığı muziği belki de hayatları boyunca dinlemekten imtina etmiş insanları stadyumlara toplayarak dinletıp gunah işleten bir organızasyondan baska bır sey degıl. Ne turkce nın yayılması ne de sarkılar turkuler dının emrı. Peki bu nasıl bir kafa yapısı ve efsunlanmakı ınsanlar bunu hızmet olarak degerlendririyorlar.

Dersane olayı mesela 20 30 yıldır bu sektoru somuren ve bu sayede tamamen aptal dusunme ve fıkır uretme yetenegı olmayan bir yıl ıcınde onlarca dersın yuzlerce konusunda onbınlerce soru cozdurerek ezberletıp sıkları verılmıs sorudan cevabı cıkarmayı alıstıran bır egıtım sıstemını savunmak kadar ahmaklık ınsanlıga zarar verdıgını gorememek olur mu. Çarpık bir sınav sıstemınden nemalanmayı bıle bıle surdurup o kadar yıllar boyunca bunun duzelmesı ıcın elındekı egıtım ve kamuoyu gucunu kullanmayan bır dın ve hızmet hareketı dusunulebılır mı.

kı o okullarda ve dershanelerde kednılerıne yakın olanların notlarını puanlarını ortalamalarını artırıp dıgerlerını dusurerek haksız ve adaletsız kazanclara ımkan veren dın ve hızmet hareketıne ne demelı. yazık. hakkın hukukun yendıgı yerde ınsanların basına bır gun belalar gelır. basına gelene ben ne yanlıs yaptım dıye bakmalı ınsan.

Bır yanda urfaya otoyol yapan ınsan dıger yanda onun onunu kesmeye calısan bır guruh. Bır yanda tek basına mılyonlarca kısının yaptıgından kat be kat daha onemlı hızmetlerde bulunan bır ınsan dıger yanda dını ogretıp ehlı sunnetı ogretemeyen ve belkı de bır cok ınsanın felaketıne sebep olan bır olusum.

23 Ekim 2013

8)

22 Ekim 2013

Evlenmek

Yaş 36 ya ramak var. Ve hiç ummadığın anda, dua etmeye niyetlenirken kendini evlenmiş görüyorsun. İnsan olumluyu isteyince Allah bin katını düşünebileceğinden hayallerinin çok ötesinden nimetlerini veriyor. Hazır ulaşılmış nimetler değil de, arzu edilen hayırlı nimetler insanı doyuruyor, mutlu ediliyor. İçimizdeki azgınlıkla, biz olanı ayrıştırıp kendimizi yüceltmeliyiz. Kavuşunca etkileşim milyon üstü milyon oluyormuş..
Seviyorum seni canım.. Bir tanemsin. Güzellikler benden sana geçsin.. Senden bana..

16 Ekim 2013

Yuh

Amma boşlamışım bloğu yahu.. vay be. yazmayı unutmuşum resmen. Bu aralar politika üzerine fikir yurutmek hosuma gıdıyor. Gecen gun bırseyler konusurken gecmıs donem olaylarını analız etme fırsatı cıktı onume ve kafamda bırseyler netlestı merak ederdım o zamanlar ne oldu dıye su an dusunduum bu teorı cok akla yakın gelıyor.

2002 yılında bır partı kuruluordu troyka dıye 3 tane adamı sısırıolardı. ısmaıl cem le husamettın ozkan bu partıyı kurmuslar kemal dervısı beklıorlardı ha katıldı ha katılacak derken bı turlu katılmamıstı da sonra chp ye gecmıstı. ısmaıl cemın partı de yok olup gıtmıstı. hep bunu merak etmıstım ne oldu da o olusumu bıtırdıler dıye. Sanırım orada sorun ısmaıl cem ın kanser olmasıydı. o uclunun bırı bır sure sonra olumcul bır hastalıga yakalandıgı ortaya cıkacagı ıcın bu olusumu gerceklestırmeye calısanlar yenı bır arayısa gırdıler ve o anda tayyıp kendısını hocadan ayrılmıs ve akıllanmıs! bır ımajla sunarak bunlara ıyı pazarladı. ısraıl bıle adama ınanıp nısan falan verdı. Bunlarda yuzde 30 uzerınde bır chp ye kucuk ortak olacak ve muhafazakar kesımı temsıl edecek ama kendılerıne uyum saglayacak bır akp koalısyonu olur ıstedıgımız gıbı at oynatırız dıye kurguladılar. ama cem uzanı hesaba katmadılar. dyp mhp baraj altı kalınca akp tek basına ıktıdar olma hakkı elde ettı. chp ye gıren kemal dervısın ulkeyı malı acıdan ham yapılmaya hazırlama surecı sekteye ugradı chp de ıktıdar olamayınca ısın fenası kendını ıstraıle bıle yakın gosteren tayyıp de basbakan olmayınca bı anda korktular ve denız baykal en buyuk rakıbı olacak adamın cezasını kaldırtıp basbakan olmasının yolunu actı. zaten secım oncesı koalısyon umudunda baykalla tayyıp ugur dundarın programında falan bıraraya gelıyorlar bırbırlerıne cıcek atıyorlardı.

helal dıyorum tayyıpe
bu kadar ınce calısılıp kendı ajandasını o kadar gucsuzkenden baslayarak bu kadar partıyı bırarada tutarak ve zamanı geldıgınde mılım mılım ısleyerek gerceklestırır bır ınsan. bır yandan da cemaate guluyoryum bu adamı etkı altına aldıklarını zannedıp bundan olmadık taleplerde bulunup oylarının su kadarı bızım gozdagı vererek sındırmeyı ve ıstedıklerını yaptırmayı kendılerıne hak gorduler ama tabı hayatı bu polıtıka oyunlarıyla gecmıs bırısı yer mı bunları su anda butun bu acemıce heveslılıklerını kazandıkları butun cephelerden tasfıye olarak oduyorlar. dershanelerın kapatılması vs. Umarım akp 3 donem kuralını gevsetmez umarım bır gun yanlıslar yapacak olsada sıstem devam eder ve ona gore o sıstemden kım cıkabılıyorsa o basa gelır. cunku ulkenın ıhtıyacı olan arkasında kuklalar bırakılarak baska mevzılere gecen yonetımler degıl kım olursa olsun savasarak ıktıdarı elde edenın tam yetkı ıle yonettıgı ıktıdarlar. yanlıs karar bıle kaos ıcınde manıpule edılmekten ıyıdır. en azından yanlıs yapanlar yaptıklarını oder ve tasfıye olurlar obur turlu bır gelıp bır gıdıp ulkeyı on yıllarca harcıyorlar. Kendı cıkarları ıcın kaosu ısteyen ve bu sekılde yuzbınlerce ınsanın sefıl olacagını bılenlerden de tıksınıyorum. kendı rahatı ıcın mılyonlar olsun bıtsın yada hepsı fıkrını deıstırsın yada su bu dıyen herkes asaılık ve mıde bulandırıcı bence.

23 Ağustos 2013

Vakit Su gibi Akıp Gidiyor

O kadar hızlı geçiyor ki zaman yakalayamıyorum. İnsanın yapacak çok şeyi olduğunda ne kadar az şeyi bir güne sığdırabildiğini görmek çok garip. Bazen planlarını hesaplıyorsun bir değil bir kaç ömür yetmez bunlara. Ne acaip. Yetmeyeceğini bile bile hırsla daha fazla yapmaya çalışmak, daha fazlasına ulaşmak için çırpınmak.. Kendime şaşıyorum çokca bu aralar.

Hayatta herşey hedef ve amaçla başlarmış ben bunu pek bilememişim. Başarılı olmanın hala önemli olmadığını düşünüyorum. Tevekkülün hala hayatımızın en önemli duruşu olduğunu düşünüyorum. Tedbir ve tevekkül geri kalan herşey yalan kendini kandırmak.

Dünyada bu arada her zaman olan olağan senaryolar artık Türkiyede gündem tutmaya başladı. Twitter ve Facebook iğrençliklerle doluyken bir yandan da bu olağan olayların dikkat çekmesini de sağlıyor. Yüzyıllardır hep bir yerlerde müslümanlar katledildi. Nerede bir sıkıntı var nerede toplu katliam yapılıyor ya birilerinin parasının önünde duran herhangi bir insan topluluğu yada müslümanlardır. Ve biz bunları televizyonlarda hiç duymadık uzun süre, sonra televizyon bunu da duyuran bazı kişilerin de elinde var olunca genel medyada çok az da olsa yer alır oldu. Sonra bu oran değişti sonra twitter çıktı facebook çıktı ve artık Başbakanla birlikte Türkiye bu olaylarda hem duyan duyuran ve de Tüm dünyaya karşı taraf olan bile oldu.

Bu olaylara seyirci kalmak yetmiyor. İnsanların ölmesine üzülmekle olmuyor. Bugün düşünüyorum da bir müslümanın ölmesine seyirci olmak ne acı. Bu modern dünyanın en büyük oyunu kimin kime ne kadar net düşman olduğunu gizleyerek düşmanlık ve katliam yapabilmesi. Arka planlardan perde arkalarından önde birilerinin sahiplenmesini flu kılacak argümanlarla gerçekleşen katliamlar. Üzüyor ama tam sahiplenemiyorsun. Tam hissedemiyorsun. Ama diyorsun, acaba oluyorsun. Zaten o kadar ölüm görmeye alıştırmışlarki.. O kadar uyutulmuş ki vicdanımız. Bir video görüyorsun insanlar öldürülüyor, dövülüyor vuruluyor ama algılayamıyorsun. Bir film gibi geliyor..

Ama şu çok net şiddet çok büyük arttı. Ben hissediyorum ki zalimlerin üzerine çok büyük bir felaket gelecek. Zalimlerle bir olan ve onlara ses çıkarmayanlar da bundan kendi paylarına düşeni alacaklar. İnsandan adalet beklemek olmaz. Adı üstünde insan sonuçta, ama mazlumun ahı da yerde kalmayacaktır. Hiç bir zaman da kalmamıştır. Kendisini düşünen bunun dışındaki herşeyi böcek gören yok sayan şiddet uygulamakta sindirmekte hak görenler çok acı çekecekleri feci hallerle karşılaşacaklar hissediyorum. Allah zalimlere cezasını verecek inşallah.

26 Temmuz 2013

Yokuş aşağıya inerken artık bir özet gibi..

Uzun zamandır kitap okuyamıyorum. Yazmaya vakit ayırmayı bırak zihnimde an ayıramıyorum. O kadar youn ve odaklı doluyum ki. Artık son zamanlarda zihnim beynim hatalar vermeye başladı. Konuşuyorum ama ne dediğimi bilmiyorum. Katmanlar halinde aklımda binbir düşünce. Biraz fazla konsantre oldum galba. Hep küçük şeyler arzu ettim basit sade ve yalın karmaşık olmayan tenha şeylerin mutluluk ve huzur getırdığını dusundum ama hep bunlara ulaşmayı çok dev hayallerın sonrasına kurguladım. Hala da aynı şeyi yapıyorum. Yanlış yaptığımı bile bile yanlış yapıyorum.

Herşeye ramazan o kadar iyi geldi ki. Gerçekten çok seviyorum bu ayı. Huzur doluyor insan. İbadet etmenin Allaha onun rızası için ibadet etmenin onun emri olduğu için kendine fren koymanın huzuru ve ödülü sanırım ki. İnsan dünyevi olarak ne halde olursa olsun kendisini harika hissediyor. Ruhu o kadar rahatlıyor ki..

Bugünlerde bir din savaşıdır sürüp gidiyor. İnananlarla inanmayanlar arasında bu savaş her platformda her zaman sürecektir. Bunu garipsemiyorum. Ama inananlarla inananlar arasında ego savaşlarını anlayamıyorum. Ne kadar ahmaklar. Bugün islama hizmet eden müslümanlara saygın huzurlu bir hayat sunmaya çalışan kim varsa ona engel olmak ego için yolunu kesmek güçsüzleştirmek ne kadar fena. Cahillik kötü birşeydir ama cahilliğini bilmek bir erdemdir. İşte bu cahilliğini bilmeden cahil olanlar var ya beni çok üzüyor.

Bugün elimde imkan olsa nesillerin cahilliğine karşı ve düşkünlerin onurlarını kırmadan rahat etmesi için birşeyler yapmak isterdim. Bu beni çok mutlu ederdi. 24 saat bunun için çalışmak isterdim. Allah nasip eder de bir gün yapabilirim inşallah.

Bir zamanların hayal yılları olan 2013 ü de yarıladık ve geçiyor günler. 90 larımda 2000 yılının ulaşılması zor bir yıl olduğu zaman düşünürdüm 2010 2011 2012 2013 diye.. bana çook uzakta gelirdi. Oysa şimdi bakıyorum geldi gidiyor bile. Bu sene hem güzel şeyler oldu hayatımda hem de acı şeyler. Bu hayatta en sevdiğim insan vefat etti. Özlüyorum. Sesinin anlattıklarının güzelliğini duymak neşesinin bulaşıcılığı. Kalbinin etrafına tesiri..

Bir yandan da hayatım boyunca aradığım insanı buldum. Kalbi yumuşacık. Kalbinden bana yansıyan herşey beni daha da güzelleştiriyor. Kalbinden yüzüne herşeyine ellerine yeteneklerine yansıyan herşey başka insanlarda da mutluluk açtıran bir güzellik.. Çok şanslıyım. Ruhum kararmış ve yok olmanın eşiğindeyken bugün neşe ve coşku dolu. Ne güzel insanlar bunlar ki varlıklarıyla etraflarına güzellik saçmak gibi bir yetenekleri var.

Hayatta olumlu olmayı pozitif olmayı sevgi ile dolmayı kim olursa olsun yargılamadan insan olmadığını bas bas baırmadıkça herkesi sevmeyi öğreniyorum. Bazen biraz yavaş ama oluyor..

Hep bir laf var kulaımda bu aralar. Eden kendine eder.
Ne bahaneler bul kendini neye ikna edersen et eden kendine eder bu gerçeği yok edemiyorsun gizleyemiyorsun..

29 Haziran 2013

Hemçarşı.com


Sosyal Alışveriş platformu Hemçarşı çok yakında açılıyormuş. Ve tanışma çekiliş kampanyası düzenlemişler. Ipad miniler, Tom's ayakkabılar benim favorim emelmabel yastıklar vs. bissürü hediye veriyorlar. Katılmak lazım derim..

28 Haziran 2013

Türkiye'de neler oluyor..

Karmakarışık bir ay geçti. Bir sürü iğrençlik aktı heryerden. Herkes içindekini dışarı döktü. O çok insancıl, barışcıl, demokratik elit insanlar ağızlarından salyalar akıtarak güçleri kime yetebiliosa oraya kin nefret ve manipulasyon kustular. Demokrasiyle derdi olmayan parasına ve geç kazanılmış kendisinden kaçırılmış hayatın nimetlerinden yararlanma, yeni üstün, yeni geçer akçe olanlar genelde sessiz ama içten fokurdadılar. Çok daha insancıldılar ama karşı taraflarında gördükleri şahsiyetsiz, ilkesiz kaybeden olmanın verdiği kıstırılmışlikla nefret ve kin söylemleri haykıranlara karşı vicdanlarının el vermediği yanlışları bile yutkunarak desteklediler.

Ülke normalleşme adına bir adım daha attı bence. Daha atması gereken 2-3 adım daha olduğunu düşünüyorum. Bu ülkede görünen o ki onlarca yıldır ezilen kesim hala kendisi için normal olması gerekecek hayat şartlarına kavuşamamış.

Beni en çok görgüsüzlük ve benim dediğim doğru gerisini duymuyorumcular iğrendirdi. Karşısındakine faşist derken kendi söylemlerinin ne olduğunu bilemeyenler tiksindirdi. Kanunsuz eylemler yaparken, istedikleri her yerde oturup çadır kurup yürüyüp eylem yapabileceklerini zannedenlerin, ve bunu hayatıma karışma diye yapanların aslında o anda ses çıkarmayan milyonların hayatına utanmadan karıştığı ve rahatsız ettiğini görememesi beni kusturdu.

Karşısındakine satılmış, piyon maşa diyenlerin envai çeşit avrupa diline çeviriler yaparak yalan yanlış metinler karalamaları beni hem güldürdü, hem iğrendirdi.

Oy vermediği bir başbakanın kendilerini dinlemesi gerektiğini ve hatta onların dediği şeyleri yapması gerektiğini onlar nasıl istiyorsa öyle davranması gerektiğini söyleyen akıl yoksunu insanlarla aynı havayı soluduğum için tiksindim. Oy verdikleri insanların basiretsiz beceriksiz vasıfsız ve yok hukmunde olmasını sorgulamayan ama şımarıkça bir şekilde kendisini seçenlerin dediğini yapmayacak onların istediği şekilde değilde kendisini seçmeyenlerin istediği şekilde davranacakmış başbakan.. ne ahmak insanlar var.

Polisin şiddetini kınamak isterdim ama ilk biriki gün sonrasında bu insafsız vahşi gözü dönmüşleri görünce insan diyecek birşey bulamıyor. Otorite azıcık zayıflasa bu insanlar canları isterse herkesi öldürebilirler, işkence yapabilirler bunu gördüm. Bu vahşilerle aynı safta yer alan ve saf olduğunu iddia edenlere acıdım. İçlerinde ki kötülüğü göremiyorlar demekki.

Toplumun tamamı saygısız. Kimse kimsenin umurunda değil. Herkes kahramanlık peşinde ve herşeyi oyun zanneden bir kitle var.

Pırıl pırıl gençler, yuruyun arkanızdayız, harıkasınız dıye meydanları sokakları gazlayanlar mıdemı nasıl bulandırıyor bılemezsınız. ve bunları bısey sanıp daha da azan o sokaktakıler. orantısız aptallıgın orantısız zeka dıye pompandıgı ıronık bır ortam.

olen ınsanlar uzerınden sokaklarda ne ıcın cıktıgını bılemeyen genclıgın heyecanıyla ve bunu bır macera bır oyun zanneden genclerın uzerınden kahramanlık sıırlerı dokenler, ortalıgı karıstıracak daha fazla KONU ELDE EDENLER NE KADAR CIRKINDINIZ.

bu vahsı, bu sebebı ne olursa olsun hukukı eylem yapmanın dısına cıkarak kendılerı dısındakı herkesın hayatına etkı ederek huzursuzluk yapanlar ve bunları tesvık ve tahrık edıp katkıda bulunan herkes hangı taraftan olursa olsun cok ah aldılar.

Promise

29 Mayıs 2013

Çok zaman geçmiş yazmamışım hiç. Çok doluyum bu son zamanlarda. Kendimi çok dolu hissediyorum. Zaman yetmiyor. Zamanımı verimli kullanamadığım için hayıflanıyorum. Uğraşmak istediklerimle yapmak istediklerim dağlar gibi birikiyor ve ben hiçbir şeye yetişemiyorum. Titizlikle ve dikkatle çalışmak çok fazla time consuming. Ama şunu da net biliyorum ki titiz olmadan yapılan her iş de time wasting.

Güzel günler istiyorum. Nasip olur inşallah.
Mutlu olunca herşey kolay ve keyifli aslında.
Mutlulukta bence insanın içinde falan değil. Mutluluğu isteyin o birgün sizi gelir bir şekilde bulur.

10 Mayıs 2013

Whats next?

Terör bitiyor. Suriyeyi de ABD gezisi sırası yada sonrasında bir şekilde bu sene sonuna kadar paketliyecekler di ye düşünüyorum.
Orada bir hat boyunca ırak, suriye, mısır, arap ülkeleri, kuzey afrika libya, tunus, fas, cezayir.. gelişen pazarlar olarak öne çıkacak. Bunların hepsinin önderi de Türkiye olacak. Eylül ayına kadar hatta haziranda bir başka kuruluştan daha yatırım yapılır seviyede not artışı bekliyorum.

Borsa 150 bini hedeflemeli.

peki ya kriz?
evet kriz de var çok yakında değil. Önce yeni pazarlar kurulacak. Sonra ufaktan buralar beslenecek daha sonra bütün güçle yatırım yapmak için eski yatırımlardan exit zamanı gelecek nedir peki bu? Tabi ki Çin. Ben 3 seneden sonra her an Çin'den ve çinlilerden ciddi miktarda para çıkışı bekliyorum. 2008'de araplara yapıldığı gibi onlarca sene petrol satın alarak araplara para kazandırdıler bu paraları da o ülkelerdeki diktatoryal rejimlerle belli adamların elinde kalmasını tabana yayılmamasını sağladılar ve bu adamlara paralarını ABD nin büyük şirketlerine ortak olarak ellerinden bir kısmını çektiler. Sonra ABD de bır krız senaryosu yaptılar ve o arapların ortak olduğu paralarının oldugu sırketler battı. Ucuzdan gerı aldılar ve yılların petrolden kazanılan paralarını fazlasıyla aldılar. Sonrada oradaki diktatorler devrıldı sımdı oralarda pazarlar kurulacak gerı kalan paralar toplanacak ve bırer tuketım kolesı halıne getırılecek.

Şimdi bu sekılde cınde bır para bırıkmesı yasanıyor. Ve oradan da parayı cıkartmak gerekıyor.
Yenı pazar kurulmak uzere sımdı bır de yenı uretıcı ıscı bır mıllet ve yer gerekıyor onu da saglam zemınlere oturtunca bu gerceklesecek tahmınımce bır 3 yılı var 2016 da temkınlı olmak lazım derım..

30 Nisan 2013

Fuck!

Dümdüz, karanlık sokak önümde dümdüz. Sarı sokak lambaları. lanet olası bir aydınlık. sızıp da beynime uzanan. uzanan.. beynime değil. kulaklarımda sesler. fısıltılar.

dümdüz. ıssız. dumanlar, buharlar o kadar karanlık yalnızlarda sensiz umutsuz senden bir ses haber alamadığım onca yemyeşil ıpışıl tüm aydınlıklarımı tükettiğim yalnızlıklarımın karanlığında senden bir mesaj kadar uzakta seni arıyorum. hayatını başkaları için yaşayan onaların tepkilerine vermiş bir insan olmak istemesemde bende kaptırıverdim be gidiyorum çıkmış yola peşindeyim
yare yare sürüne sürü ne
gel benim ol sarılayım beline dönüp dolanalım hayata

ohh
:9
müzik değişti yazımın kimyası da 8)

Uzun zaman oldu be..

Uhm.. şöyle bir baktım da hep bir iş bir şekilde maddi dünya o kadar gömülmüşüm ki.
sonuçta endülüsü fethetmek için çıktıklarında karaya bakmışlar ki ya endülüs onları ya da onlar endülüsü fethedecekler ve bu anca artık geri gidişin olmadığı noktada başarıyla gerçekleşebilir yakmışlar gemileri. geri dönüş olmayınca tek seçenek kalmış önlerinde onlar endülüsü..

işte bende son zamanlarda bu moddayım. ben bu internet dünyasını.. taktım kafayı bir kere ve canla başla azimle sevgilimle geciremediğim tüm fedakarca zamanlarımla..

eğer nasipse olacak inşallah.

bi yandan da bu cycle ın dışında düşünmeye zihnimi taze tutmaya da ihtiyaç duyuyorum.
ama her dışarı çıkıp tazelik zindelik katmak için solujklandığım alan bir şekilde dönüşüp sarmala sokup beni yine bir ağ, bir internet ağına sokuyor. çok net hayat internet olmuş artık. bu yönde yönelmek çok doğru çok çok doğru.

hayatımın en mutlu günlerindeyim. belki aynı oranda belirsizlikler ve kaygıların da en tepede olduğu günlerdeyim ama sevgilimin onu sevmemde en etken olan o tarif edilemez benim zihin ikizliğim. benim ruh ikizliğim. bende ben olmak ve onda o olmamız. beni çok güçlü yapıyor ve bunu çok seviyorum. aşkın da sevginin de boş bir illüzyon olduğuna ikna olan benin bugün her ikisine de saygı duyması ve sevgi ile yüzünün gülümsemesi başka nedir?

16 Nisan 2013

Küçük kıpırdanışlar

yüzünde bir lekeyi görüp de onu düzelten bir el.
seni hissetmek için sana dokunan bir el
görmek için merak ederek seni adeta içine derin derin çekercesine bakan bir göz
senin gülümsemen ve ellerinle sevmen karşısında yaşaran bir göz
yumuşacık adaletsizliklere isyan eden hayatın acı hikayeleri karşısında hassas bir şekilde atan ve incinmesi kolay bir kalp
ruhu karartan cevresindeki vakti ve havayı daraltarak varlığıyla zehirleyen insanlara karşı duran bir kalp
tertemiz hırssız neşeyle yaşanmış karanlık anları dışarı vurulmadan tadını bozdurmadan yaşanmış bir hayat
güzellik tanımlarım..

8 Nisan 2013

Risk almak ve heyecana duyulan bağımlılık

Şunu görüyorum risk alması çok kolay insanlar bile , risk almaktan çekiniyorlar. İlerlemek, yeni birşeyler denemek, heyecanlanmak insanların lügatında yer almıyor ben bunu çok sıkıcı buluyorum.

Negatif olduğunda, hayatlarında hiçbir değişikliğe yol açmayacak ama pozitif olduğunda yeri yerinden oynatacak değişiklikler olabilecek bir risk bile insanlarda en ufak kıpırtıya sebep olmuyor. ne kadar yazık. ruhsuzuz ve hersey cok garantılı olsun derdındeyız. Bu dünyayı değiştirecek hayallerim var. Ve bu dünyayı değiştirmek için çalışıyorum. çalışacağım. değiştiremezsem de kendime saygımı kaybetmeyeceğim.

İsteyen dileyen ve yola çıkan allahın izniyle başarır..

18 Mart 2013

Fırsat yağıyor

Türkiye'de çok enteresan değişimler oluyor. Dünyada olanlar zaten malum. Çok hızlı bir şekilde tüm dünya online oluyor. Her işimizde ve her kullandığımız günlük araç gereçler de dahil olmak üzere giderek online oluyor. Her iş her işletme online olmak ve online olmanın getirdiği kullanımlara adapte olmak zorunda. son tüketiciye ulaşsın ulaşmasın her türlü ürün sadece bilgisayar ortamı değil online olarak başka yerlerdeki başka makinelerle iletişerek en verimli en problemsiz şekillerde üretilip sevk edilmeli vs. Bu kadar korkunç bir dönüşüm büyük bir hızla gerçekleşirken. İnsan gücünde malesef eğitim anlamında olsun yönetim anlamında olsun herhangi bir değişim yaşanmıyor yaşanıyorsa da bu aynı hızda olmuyor.

Etrafa bakıyorum yepyeni firmalar kuruluyor, ve bu firmalar çok yenilikçi alanlarda işler yapıyor yada yapmak için kuruluyorlar ama mantalite ve uygulanan yönetim biçimleri 20 yıl önce geliştirilip yamalarla bugüne sarkmış yönetim modelleri.
Bana hiyerarşik yönetim modelleri, klasik yönetim şemaları çok anlamsız geliyor. Bu noktada da inovatif davranmayan ve yaptığı işe uygun ve bu işin hedefinin ne olduğunu sattığı ürünün hizmetin ne olduğunu iyi belirleyip kitaplarda yazan bugüne kadar öğretilen bütün modelleri çöpe atıp gözünün önündeki case i iyi analiz ederek buna göre model geliştiren işletmeler çok daha fazla başarılı olacaklar. hele bir de türkiye gibi etrafında bu tarz davranabilecek çok fazla rakibi olmayan firmalar çok daha şanslılar.

Türkiye şu an her anlanda bu yukarıdaki şekilde inovatif ve agresif davranabilecek firmalar için o kadar bakir ve bir o kadar da potansiyel sahibi ki inanılmaz. Yalnız bir not olarak 0 sermaye ile başarı dönemi kapandı. Bugün her ne olursa olsun minimum sermaye 2 milyon olmalı. Buna inanıp güçbirliği yapacak herhangi 3-4 kişi çok kısa zamanlarda 8 haneli değerlere ulaşmaları hayal değil.

9 Mart 2013

Google

Gorunen o ki google dunyayi ele gecirme noktasinda diger butun rakiplerinden oldukca ileride.. Su aralar buyuk eksikligi oldugu donanim noktasinda da atilim yaparak nexus ve chrome pixel urunleriyle android sistemi, chrome ve butun google servisleri ki bilgisayarda su anda ihtiyac duydugumuz tum programlarin birer en kullanisli ve buluttan kullanilabilir versiyuonu oluyorlar butunlesik bir devasa platform sunuyor. Tahminikmce bir sonraki hedefleri de shopping olacaktir oraya yonelik su anda hic birseyleri yok denebilir ama ellerindeki teknolojilerle bu konunun en buyuk oyuncusu olabilecek gucteler.
Ve sonradinda zaten araba gozluk gibi su. Anda nete baglanmamis her alana el atacaklar gibi gorunuyor appledan once bir chrome tv gormek beni sasirtmazdi. Google kisaca cok acaip bir firma zaten dev ama buyuklugu ve potansiyeli bilinenden yuzbin kat daha buyuk...

26 Şubat 2013

Mild Life

Soguk hemde cok soguk. usumemek icin kendi icime dondukce icimden yayilan daha soguk. degismisim. kesilmis her yanim. aciyla donmusum.
duvara yere saga sola carpa carpa
simdi ilik ilik esiyor ruzgar
cok az da olsa hissediyorum. annemi anmam aramam simdi daha az. ne kadar acaip. dusunceler icinde kararmis gri catlak izi takip ediyorum gozlerimle karsimdaki duvarda.. bir kadin icinde canindan kanindan bir varlik buyuyor ve icinden cikiyor.. ya ona baglanirsin ya da mutlak korkuyla red.. genelde olan ilk secenek ne muazzam bir sey.
yasanmadan anlamak mumkun degil bunu anlayabiliyorum. bu imkani deneyimlemeyen kadinlari anlamak mumkun degil.
catlakdan bir bocek acele adimlarla cikiyor biraz dolanip tekrar kayboluyor. insan hayati.
simdi belki de kaybolma zamani karanlikda aydinlik icin guc toplama zamani.. haydi gidelim buralardan gunesin altinda kumlarin sirtimizi yakacagi ama sevisirken bunu hissetmeden kendimizden gececegimiz buyulu yerlere..

23 Şubat 2013

Dünya

Boğazın düğümlenir. Bilirsin zaten herkes ayrılacak bu dünyadan, bilirsin ayrılmak son değil başlangıçtır, bilirsin burası eziyet sonrasında huzur güzellik. Ama işte en sevdiğiniz en değer verdiğiniz, en sizin üzerinizde etkisi olan o güzel insan bir gün gelir ki artık yoktur. Öksüzlük, sahipsizlik.. Allah mekanını cennet eylesin, şefaatini nasib etsin.

19 Şubat 2013

Dünyanın geleceğinde kim var

Bugün görünen o ki.. Google ve Amazon bu noktada sağlam bir kavgaya tutuşacaklar. Bugün elinde ne kadar facebook hissesi olan varsa satıp google'a yatırabilir. facebook'un artık tepeden aşağı yuvarlanma zamanı geldi. amazon bir sosyal ağ kendi içerisinde oluşturana kadar ya da oluşturmazsa google+ facebooktan yakın bir gelecekte çok pasta alabilir. tek sıkıntı google'ın pazarlama anlamında creatif olamaması. O sade sayfa google'a çok şey kazandırmış olabilir. ama artık bugün o bembeyaz sayfa google akla gelince bir soğukluk hissi uyandırıyor. google eğer renklerindeki çeşitliliği departmanlarına tema olarak uygulayabilirse sosyal alanları renkli alışılm ış search mail alanlarını olduğu gibi bırakarak vs. o muhendis ve nerdy gorunusunden uzaklaşabilirse yuruyebılır. ellerınde proje olarak ve halı hazırda servıs cesıtlılıgı olarak yeterınce malzeme zaten barındırıyorlar.

amazona gelırsek amazon halı hazırda herseye sahıp tek sahıp olmadıgı dunyada daha cok yaygınlık ve bır sosyal ağ..
apple kendı ıpını cekerken ve facebook kazandıgı parayla yetınemeyıp ınsanları kendınden soguturken mıcrosoft yaptıgı dogru seyı pazarlamayı ve konumlamayı beceremezken tek dogru ve dumduz gıden amazon gıbı gorunuyor. google saolceklenebılırlıgın getırdıgı korkunc kar ve cıronun keyfını surerek yanlıs yapmaya hala cok fazla marjı olmasıyla sarsılmadan ılerlıyor.

18-24 ay google hısselerı sonra da kesınlıkle amazon dıyorum.
bugunden ıtıbaren facebook olmeye baslayacak belkı 4 sene sonra facebook dıye bır yer kalmayacak.

9 Şubat 2013

Steve Jobs öldü.. Değişen nedir..

Evet adam öleli oldu bir seneden fazla ve.. apple klasik bir teknoloji şirketine donusmeye basladı. basarısız programlar cıkarmaya bırsey katmayan yenı surum urunler. anlamsız bırsuru benzer urun cesıtlerı
vs vs

karlı mı karlı o ayrı

ama bır heyecan bır albenı yok
olur mu umarım olur ılerıde ama sanmıyorum

malesef dunyada parlayabılen dunyaya ters acıdan bakan ve onu tum gızemlerıyle cozup kavrayan cok ınsan olamıyor ve bunların da ancak cok ender bazıları ısıldayabılıyor. ben kendımı de bunlardan bırı olarak goruyorum ama bende ısıldayabılıp ısıldayamıyacaımdan emın degılım. umarım olur.

İnternette neler oluyor..

Evet.. giderek internet her alanı kapsamaya başladı ve herşey internetten var olmaya başlamak üzere. Şu an neredeyse günlük hayatımızın %30 larına kadar internete taşınmış durumda ve bu her geçen gün artan bir ivmeyle %100 e ulaşmaya doğru gidiyor.

Peki bu internet nerede kimlerin kontrolünde..

Maalesef bu nokta biraz şu anda dikkatlerin internetteki üst yüzeye çekilmesi ve internetin büyüsü ve imkanlarından bahsederken arka planda bu iplerin kimin elinde olduğu bilinmeden görülmeden belirli kişilerin kontrolüne geçiyor hep.

İnternet dünyasına hakim uçuşan milyon ve milyar dolarlar bazen manşetleri süslüyor ve VC dediğimiz fon dediğimiz birşeyler devamlı kullandığımız internet uygulamaları sitelerine yatırım yapıyorlar satın alıyorlar falan.

Bunları şöyle bir ayrıştırıp baktığımızda neredeyse tüm dünyada herşeyin hakimi olan 100 tane fon falan görürürz. Bunlar da birbirine rakip gibi gorunup aslında paylaşılmış sahalarda hep derinlere iniyorlar. Bir gün ki bu onumuzdeki 10 yıldan daha uzun bir süre olmayacak bir bakacağız ki biz internette nereye adım atıyorsak bunlar hep belli başlı fonların sahip olduğu programcıklar ve bu insanlar neye ve kime izin verirse onlar var olabilecek.

Skynet neredeyse oluşturulmaya başlandı bir şekilde. Ve neredeyse artık herşey için çok geç.
herkese geçmiş olsun..

14 Ocak 2013

Life is beautiful

Aslında güzel olan hayat değil. Güzel olan biz ve çektiğimiz güzellikler. Biz güzel olabilirsek etrafımızda güzellikleri de çekebiliyoruz ve hayat güzelliklerle dolu oluyor. Bakıyorum sıkıntılar var değişen çok bir şey yok ama ben güzelleşmişim ve hayatım güzelleşmiş.. hayatıma güzellikler çekmişim.

4 Ocak 2013

Bir sylvester gördüm sanki..


Thank you. Thank you. Thank you Emelmabel.
Bu harika yastık ve daha niceleri gibilerinden sizde isterseniz tiklayınız. :)

Yeni Yıl

Umarım güzel günler olur önümüzde.. Umarım çevremize sevgi verebildiğimiz ve misliyle geri alabildiğimiz, gözümüzün yükseklere değil önümüze baktığı yıl olur.

Sağlık önce sıhhat ve afiyet arkasında olsun inşallah.

Mutlu olmanın en önemli noktası etrafında dertlerle değil mutluluklarla varolan insanların olması. Umarım bu sene herkes mutlu olur..

Hırslarımızla kendimizi ve dokunduğumuz herkesi boğmadığımız, saygıyla yaşayabildiğimiz bir yıl olması temennisiyle..

2013 çok bilimkurgu geliyor bana...

Killing them softly

Çok güzel işlenmiş nefis bir film. Ekonomik sıkıntıyı, liderlerin orada burada çıkıp söylediklerini, korkunç tabuların tabusu bir kiralık katil diyaloğunda boğup dalga geçmek. Harika..

Hobbit

Ben gerçekten bu filmleri neden beğendiğini anlayamıyorum insanların ve çok merak ediyorum. 3 saat boyunca bir de 3D maruz kalınan bir işkence oldu benim için..
Tamamen yaşadığımız hayatın bir alternatif hayatlaştırılmış hali ama hiç bir anlamı yok ne bana neşe katıyor ne heyecanlandırıyor anlamsız bir avuç çirkin kısa boylu erkeğin zaten gündelik hayatta görüp şahit olup içinde yaşadığımız saçma sapan huylar ve huysuzluklarla dangalakça yaşayışlarının hikayesi.

Hani bir bilimkurguyu anlayabiliyorum. İnsanın düşünmediği şeyleri hayal edip yeni fikirler katabiliyor, bir dramı, bir biyografiyi, destansı bir hikayeyi anlayabiliyorum ama ne zaman geçtiği belli olmayan karakterlerinin hiçbir çekiciliği olmayan komik olmayan sevimli olamayan bir hikayeyi anlayamıyorum. Yok fantezi dünyasıymış yok elf dili varmış yok kötü varmış yok iyi varmış falan da filan da ulan yaşadığımız hayatta da bunların aynısı var..

yüzüklerin efendisi de böyleydi, avatar da böyleydi.. herkes bayıla bayıla gidip seyretti. Ben de onları şaşkınlıkla izledim.