5 Aralık 2014

Hız ve Ses

Yol kenarında öyle durmuş dalmış bekliyorum. Gözlerim bir nevi dünyayı görmüyor. Düşüncelerime görsel olarak gömülmüşken, kulaklarım bir anda içinde bulunduğum mekanın seslerini algılamaya başladı. Ve ben sesleri dinleyip ama düşüncelerimden ayrılmamaya çalışarak işitsel bir aşırı farkındalık alanı oluşturmaya çabalıyorum. Rüzgarı delip geçen otomobiller, bir ambulans, sanırım bir tır, iki klakson sesi, bir motosiklet, değişik şeritlerden geçen hızlı araçlar.. Hava soğuk bu arada. Başlığım sırt çantamda üşenip de almıyorum ve üşüdüğüm için üşengeçliğime kızıyorum. Yağmur çiselemeye başlıyor. Gözlüğümü takmaktan bu havalarda nefret ediyorum. Hem buğu oluyorlar hem ıslanıp görüşümü kapatıyorlar. Neyse ki bugün takmamıştım. Artık hep yağmur var. Hava erken kararıyor. Evde yatak kadar geniş koltuklarda battaniyeler arasında kıvrılıp ısınmak gözlerimde beliriyor. Loş ve sıcacık bir ev. Keşke eldiven de alsaydım diye içimden geçiriyorum.

Hiç yorum yok: