21 Kasım 2007

varlığımın nedenini biliyorum ama kelimelerle ifade edemiyorum

binlerce yıldır insanların oluşturduğu düzenlerin ve düzensizliklerin içinde bir yer tutmak yada bunların bir parçası olarak hayattan keyif almak yada alamamak için burada değilim. okumak, çalışmak, geleceğim ve çocuklarım için değil. kime olduğunu göremediğim bir bütün için çalışıp o çarkın içinde para kazanıp zekamı sergileyip, sanatımı yansıtarak, kendimi aşağılatarak yada kendime hayran bırakarak sistem içinde yada dışında ama tamamen bağlı olarak dolanmak için gelmedim. amaç bu olamaz.. bu değil zaten. ölümün olduğu ve benim bunu bilmediğim ve hiç bir insanın bilmediği bu hayatta insandan öte ve bu hayattan sonra birşeyin olduğunu algılamak çok da zor değil. 10 saniyede varolduğun insan olmaktan çıkıp çok değişik bir hayatın içine girilebiliyorsa bu sahte dünya beni daha fazla oyalayamamalı ama anlatamıyorum. ancak o kalın beynimin bunu anlamasına az kaldı.. değişim köklü olacak..

Alışkanlıklar Zinciri

nefret ediyorum her türlü zincirden ancak bu alışkanlıklar zincirinden insanın kendisini kurtarması imkansız. yaşlandıkça hayatın çekilmez olmasının sebebini biliyorum artık.. çünkü biraz düşündüm.. düşündüm de yaş ilerledikçe bir çok şeyi otomatik olarak yapmaya başlıyoruz. daha fazla ve daha fazla şeyi düşünmeden hissetmeden yapıyoruz. hissetmeden yaşanılan anların keyif vermesi mümkün değil ki. hissetmek için farklılaşmak lazım. ne olursa olsun bu zinciri kırmalıyım. saçma belki ama bugün başka yoldan işe gittim. değişik bir yerden yemek yedim.. başka bir şey içtim.. yürümedim koştum. arabamı almadım taksiyle gittim.. gitmedim uyudum. uyumadım gittim.. akşam yemek yemedim. gecenin 3ünde kahve içtim. gülmedim.. yada benim için belki de tam tersi.. herneyse. zinciri kırmak çok yorucu..

6 Kasım 2007

Değişim

bunalmaktan sıkıldım ve değişimin gerekliliğini gördüm.. Her zaman mecburiyetlerden ve gerekliliklerden nefret etmiştim oysa.. hiç bir zaman unutamayacağım.. 1 dakika önce neşe içinde ve salakça bir coşku ve umutla uçarcasına giderken.. 1 dakika sonra acı ve şaşkınlık içinde çaresiz ve merak ve de sinirle kenarda sıtüstü yatıyor olmak.. hiç bir böceği tes çevirip o bacaklarını oynatıp debelenmesini izlediniz mi? ölmediğine şaşmak.. sakat kalmadığına şaşmak.. haftalar hızlı geçiyor ve ihtarı anlıyorsun.. hayatı hayat olarak yaşamak. bir kere geldim bunun tadına varmam lazım gafillerinden olamayacağını idrak etmeme rağmen kendimi nefsime vermeye çalışmak ama becerememek. arada kalmış olmasan zaten farketmezsin.. arada kalmış olmak o acı seni bütün olarak tüketirken şansına kırmızı damlalar akıtmalısın gözlerinden.. iltihap. gerginlik ve acı sana yoldaş ve düşman..

bu değil diye bütün hücrelerin haykırırken ve "bu"nun ne olduğunan tamamen emin olarak karanlıkta yok olmaya çalışmak.. aptallık kesinlikle kendine mantık bulabiliyor. yazmamalısın. yazmamalısın. ve asla bilmediklerin hakkında konuşma.. en önemlisi acıma..