9 Şubat 2006

bezgin zamanlar

bir bloga comment ederken yazasım geldi commentden çok yazıya benzedi buraya alasım geldi..

yataa uzanırsın tam uyuyacaksın bi anda farkına varırsın ki televizyonu açık bırakmışsın gözünü yumdukça duvardan yansıyan renkler parlaklıklar göz kapaklarını deler ve beynine sinyal üstüne sinyal algı üstüne algı gönderir ve uyumaya çalıştıkca televizyondan gelen sesler seni çıldırtacak ve delirtecek noktalara taşır oysa seyretmeye karar verdiinde nasıl da eğlendirici ve keyif vericidir her neyse sen üsengeçlik ve rahatsızlık içinde simdi uyucam uyursam bunları algılamayacaım yada algılayacaım ama beni raatsız etmeyecekler yada raatsız etseler de farkında olmayacaım die düsüne düsüne sabretmeye çalısırsın her belirlediin yeni sabır esikleri sen olaya kafayı takmıs durumda olduğun için inanılmaz hızla aşılır ve en sonunda seni yataktan kadırır boyuta ulasır ne olur : bir tekme atarsın televizyona yere düser kırılır yeni bir tane alman gerekmektedir bilmem kaç gün boyunca bunun için çalısman gerekmektedir ve herşey senin hatandır yada ortada hata yoktur bu olması gereken doğal bir süreçtir bir girdap bir anafordur sadece buna yakalanılır yada yakalanılmaz ama umursamaz kısa bir süre bunu düsünür ondan sonra sıcacık yataında güzel bir uykuya beynin özgür beynin raat bir sekilde dalarsın.

Hiç yorum yok: