5 Nisan 2006

Duvarsız Karanlıklar

Bir karanlığa giriş varsa - insanın genel yaşam alanının ışığa açık bir yer olduğunu baz alırsak - o karanlığın bir çıkışı olduğu yada gerçek bir karanlık olmadığı düşünülebilinir. Ancak insan ısrarla el yapımı karanlıkları örer kendi etrafına... Herkes ama herkes illa birgün gelir ve bakar ve görür ki yıllarca yaptığı uğraştığı şey bir şekilde kendi etrafına karanlıklar örmekmiş..

Neden..

İçgüdüsel birşey midir. Beynin kaçmaya olan şartlanmışlığı mıdır?
Işığın ortada olmak açıkta kalmak gibi alt anlamlara bürünebilmesi mi?
Neden her adımımızın çeşitli yüzdelerde mutluluk, acı, ve etrafımıza karanlık örmek gibi sonuçları olur ve bunlar birikerek bir yapıya dönüşürler..

Peki bu gayet normal olan bir süreç yine de, peki ben bu duvarsız karanlıkları örmeyi nasıl başardım?

1 yorum:

Ned Dorsey dedi ki...

bu blog durmuş herhalde.. öyle sanıyorum mu