18 Mart 2013

Fırsat yağıyor

Türkiye'de çok enteresan değişimler oluyor. Dünyada olanlar zaten malum. Çok hızlı bir şekilde tüm dünya online oluyor. Her işimizde ve her kullandığımız günlük araç gereçler de dahil olmak üzere giderek online oluyor. Her iş her işletme online olmak ve online olmanın getirdiği kullanımlara adapte olmak zorunda. son tüketiciye ulaşsın ulaşmasın her türlü ürün sadece bilgisayar ortamı değil online olarak başka yerlerdeki başka makinelerle iletişerek en verimli en problemsiz şekillerde üretilip sevk edilmeli vs. Bu kadar korkunç bir dönüşüm büyük bir hızla gerçekleşirken. İnsan gücünde malesef eğitim anlamında olsun yönetim anlamında olsun herhangi bir değişim yaşanmıyor yaşanıyorsa da bu aynı hızda olmuyor.

Etrafa bakıyorum yepyeni firmalar kuruluyor, ve bu firmalar çok yenilikçi alanlarda işler yapıyor yada yapmak için kuruluyorlar ama mantalite ve uygulanan yönetim biçimleri 20 yıl önce geliştirilip yamalarla bugüne sarkmış yönetim modelleri.
Bana hiyerarşik yönetim modelleri, klasik yönetim şemaları çok anlamsız geliyor. Bu noktada da inovatif davranmayan ve yaptığı işe uygun ve bu işin hedefinin ne olduğunu sattığı ürünün hizmetin ne olduğunu iyi belirleyip kitaplarda yazan bugüne kadar öğretilen bütün modelleri çöpe atıp gözünün önündeki case i iyi analiz ederek buna göre model geliştiren işletmeler çok daha fazla başarılı olacaklar. hele bir de türkiye gibi etrafında bu tarz davranabilecek çok fazla rakibi olmayan firmalar çok daha şanslılar.

Türkiye şu an her anlanda bu yukarıdaki şekilde inovatif ve agresif davranabilecek firmalar için o kadar bakir ve bir o kadar da potansiyel sahibi ki inanılmaz. Yalnız bir not olarak 0 sermaye ile başarı dönemi kapandı. Bugün her ne olursa olsun minimum sermaye 2 milyon olmalı. Buna inanıp güçbirliği yapacak herhangi 3-4 kişi çok kısa zamanlarda 8 haneli değerlere ulaşmaları hayal değil.

Hiç yorum yok: