27 Nisan 2014

Damlalar

Damlalar ve haleler. dripp.. ve hale hale acılmak. Hava karanlıksa su da karanlık. Engin denizler beni geceleri hep ürkütmüştür. O ıslak sonsuzluğun içinde, karanlıkta yaşanıyor olanları düşünmek. Neler oluyor olabilir. İnsanın keşfedemediği karanlık bölgeler var bence suların içinde.

Beynim bazen o kadar ısınıyor ki, bir küvet istiyorum. Soğuk buz gibi suyla dolu bir küvet. Ama boyuma göre, içinde iki büklüm olmadan dümdüz sırtüstü yatarak tamamen içinde gömülebileceğim bir küvet. Ayaklarımı yavaş yavaş sokup beynime suyun soğukluğu ulaşıp da bedenim koşarak uzaklaşmak isterken benim kendimi o buz soğukluğun içine attığım bir küvet. Bütün derimin bir anda çektiğini hissetmek. Büzüştüğümü hissetmek. Toplam alanımdan daha azına kaçmaya çalışan deri örtümü hissetmek. Suyun keskin acı soğuğundan nefes alamadığımı unutmak. Daha sonra oksijensizlikten soğuğu unutmak. Beynimin iki feci sondan birine devamlı sarkaç gibi gidip gelmesi. ve nokta. Sudan çıkış. Derin bir nefes alırken soğuğun sıcağa evrilmesi. Boşalmak.

Hiç yorum yok: