4 Şubat 2008

...

anlayamıyorum.. Tamamen kaybolmadan önce anlamalıyım.. Eriyorum.. Düşüncelerim ya çok hızlılar yada hatırlayamıyorum ve bu acı veriyor.. Düşüncelerimi hatırlayamıyorum.. Düşündüğümü biliyorum ama ne olduklarını bilemiyorum.. Hergün aynı daireyi tamamlayıp sabah yeniden başlamak.. Farkında olmadığım sürece derdim yoktu ama şu anda çok fazlasıyla farkındayım ve acı veriyor.

Jane ilk kez odama geldiğinde birşeylerin değişeceğini düşünmüştüm. Bana kahkaha attırabilen ilk kadın.. İlk 5 dakikada dinliyor görünüp kendi düşünce dünyamda gezinerek görmezlikten geleceğim bir vaka daha mı?.. derken.. hey neden sıkılmıyorumu düşünmek şaşırmak ve kulak vermeye çalıştığım her anda gülmek, güldürülmek.. Kelimelerin aptalca yada manasız ve de boş olmadığını farketmek. Belirli bazı olaylara takılarak yapılan konuşmalar beni ne kadar boğuyor ve nefesimi tutmama sebep oluyorsa Jane..... O farklı geldi.. onlarca kadının içinden bir tane.. Yakından tanımadığım ama aynısını hissetiremeyen binlerce kadın.. Başka var mıdır diye düşünmek de benim sorunum.. Bembeyaz teni tatlı küçük kıçı.. mmm.. ama bu dünya bunları bozuyor ve sinirleniyorum. ve hem de artık gücüm kalmadı.. Uğraşmak yuvarlak ve daire dön dön dön bir yere gitme umuduyla dön ve yaptığın hep aynı. farklı dairelerde başlangıç noktalarına geri dönmek. sus artık. rahat et yaslan arkana.

o en kadınsı hatlarda şekilli minik kıç.. ah kadınlara bakmayı seviyorum. ama kadınlara.. güzel yada çirkin değil.. kusursuz yada değil. ama kadınsı.. ama kadın.. hatlar çok önemli.. ister zayıf ister normal ama hatlar.. şişman olmasın..
kafamı sallayarak kendimi öldürebilirmiyim diye sorduğum zamanı hatırlıyorum. yüzünde tek bir mimik hareketi olmasa bile bana deli olduğumu bildiğini hissettirmişti.. ve her zamanki gibi gülümsedi. Jane.. gerçekten var mısın? dışarıda birileri bir zaman diliminde bir anda sana sesleniyor mu?

Hiç yorum yok: