21 Mart 2010

Bana yeni bir hata ver!

Oturmuş duvara doğru çevirmiş sandalyemi karanlıkta karşıma bakıyordum. karanlık dediğime bakmayın kapının altından az bir ışık içeri sızıyordu.
Bazı güneş ışıkları vardır çok parlakdır ve sıcak hissi verir. Öyle bir yoğundur ki azıcık bir yerden de sızsa sizin karanlığınıza içinizde bir şeyleri değiştirir. İster istemez neşelenmeye başlarsınız bir hareket başlar içinizde.

Neyse bu seferki öyle değildi.

Öylece baktım duvarlara. Hayallerimi görmeyi umdum. Hayallerimin oradan beni çağırıp sıkı sıkıya sarılıp beni çekip götürmesini umdum. Bu boş bu karanlık bu keyifsiz delikten bir gök ile bir denizin bir karanın arasında sıkışıp kaldığım bu kalabalık delikten kurtulmayı yalvaran umut dolu gözlerle bekledim.

Herkesi karanlık gölgeler olarak görüyorum. Baktığım gördüğüm konuştuğum hiç kimsede ışık yok. Korkutucu, bilinmez tehlikeli ve zararlı gölgeler. Her yerde etrafımdalar.

Sandalyede oturmak yorucuymuş kalkayım en iyisi..

Hiç yorum yok: