17 Mart 2010

Madde

Dünya beni içine çekmiş. Yutulmak üzereyken farkına varıyorum.

Ben "bu ne hal!" bedenim ve beynim.. Ne oldu sana
bunu bana yapmalarına nasıl izin verdim..
Gözlerimde yaş kalmamış kupkuruyum. Kalbim taş gibi gerçek benin yüzeye çıktığı çok küçük anlar dışında..
Midemi bulandırıyorsunuz insanlar. sizin telaşınız, sizin dünyevi dertleriniz, sizin üzüntüleriniz ve de hemen söyleyeyim oldukça önemsiz dertleriniz. Kendinize dert ettiğiniz için, bir çevreye tutunmaktan dolayı sahip olduğunuz dertleriniz..

Dünyayı algılamak aslında çok kolay ama bunun için çıplak olmayı özgür olmayı edinilen ve kazanıldığı sanılan herşeyden otomatik yada manuel herşeyden uzaklaşmak soyunmak. Geriye neyin kaldığına bir bakın göreceksiniz.

Toplum içine girdikçe toplumdan uzaklaşamıyor insan. Ayrılınca yalnızlık hissediyor, ayrılmazsa kendisine ait olmayan aptalca bambaşka insanların ve de artık kimin olduğunu kimsenin bilmediği bir hayatı yaşamak zorunda kalıyor. Kocaman bir tablo da yada koskocaman bir hayat portresinde bir nokta bile olamayacak kadar küçük bir noktada tüm dünyanın ve hayatın ağırlığını hissederek sürülen bir yaşam.

Aptal mıyım ben!

gerçeklere gözlerini daha ne kadar kapayabilirsin.
kopmalıyım koparmalıyım kendimi ve de hafızamı silmeliyim.. beni seni ve herşeyi yok etmeliyim ki mutlu ve özgür yepyeni gerçek ve bu hayatın kurallarına uyarak tam olarak inançla yaşayabileyim.
siliyorum..

Hiç yorum yok: