1 Şubat 2010

Karanlık..
Sanki ihtiyacım varmış gibi daha fazlasına düşüncelerimi hızlandırıyor..
Bir süre sonra en ufak bir ses en ufak bir hareket zihnimde büyük dalgalanmalar oluşturabiliyor.
Gözlerin açık olarak karanlığa bakmak kesinlikle sımsıkı kapalı gözlerle gözkapaklarında ki imgeleri seyretmekle aynı şey değil.
Aslında o yarı hayali dünyayı seviyorum. Yatağa uzanıp gözlerini kapatıp herhangi birşey düşünürken göz kapaklarına bakmaya çalışmak ve birden düşüncelerini görebilmek.

Bir zamanlar aklıma takılırdı. Düşünürken kelimelerle cümlelerle düşünürdüm. Peki dil olmadan önce insanlar düşünemezler miydiki

şu dünyada yaşıyoruz ama geçmişle ilgili o kadar çok akıl almaz mantıksız ama herkesin kabullendiği yalanlar var ki..

maymundan gelmek, mağaralarda yaşamak hiçbirşey bilmemek binlerce yıl içinde yavaş yavaş bir şeyleri akıl etmek komik..

insan beyninin düşünmesine kendinden başka sınırının olmaması ve her an kişinin kendini istediği şeye inandırabilmesinin mümkün olması beni büyülüyor. bugün şiddetle karşı çıkıp asla dediğiniz ve binlerce sebep sıralayarak yaptığınız şeyi yarın çok benimseyip bunun içinde yüzlerce sebep bulabilmek..

karanlıkta yalnız ve huzur içinde.. sessizce..

Hiç yorum yok: