22 Haziran 2007

Gül

- Sev beni!
-...
Yuvarlak bembeyaz bir odada yerdeki kahverengi halının üzerinde iki beden.
İki kadın.
Önce ilk tepki şaşkınlık çünkü alışık olmadığım birçok şey var..

- Neden?
- Neden?

gözlerim görüyor beynim soru işaretini yapıştırıyor etiketleyip cevaplanacaklar bölümüne kaldırıyor. Kızıl saçlı kadın yarı inildeyerek ve yarı tiz bir sesle bir kez daha söylüyor.
- Sev beni!

Bu da garip. çünkü söylüyor. haykırsa anlayacağım.
Esmer kadın, kızılın göğüs uçlarını ısırıyor. Bir anda farkediyorum bu kadınlara isim verme zamanım geldi artık.
Kızıl hmm kızıl
Berna
Dün televizyonda Berna isimli bir erkek konuşuyordu. Ah beynim oyun oynuyor benimle nereden geldi eğer bu bir yerde kökü yoksa
.
Kızıl kadın değilde erkek mi yoksa..
Esmer isim bulmak zor.. o kadar çok ki
hangisini istediğimden emin olamıyorum.
isim vermesem
esmer esmer olarak kalsın
berna ve esmer birbirini yalaken arkamı dönüyorum. görmek güzel birşey değil. en azından her zaman güzel değil. görüntü zihnimde bernayı ve esmeri biliyorum mekanı biliyorum şimdi sadece dinlemek ve hayal etmek istiyorum. işte bu. ben erkeğim galiba.. ama ayakta işeyemiyorum ki nasıl oluyor bu..
elimi göğüslerimi avuçlarken buluyorum. sonra birden bir sahne canlanıyor gözümde. ağzımda bir top ve ağzım bantlanmış. çırılçıplak ayak bileklerimden ve ellerimden duvardan sarkan bir halata bağlanmışım. kendimi bu halde görmüş olamam ne yoksa öldümmü ben?

Hiç yorum yok: