4 Ekim 2010

Türkiye ne halde..

"Baş örtüsü sorununu çözeriz" diye her gittikleri yerde millete vaadde bulunanlara, "Nasıl çözeceksiniz?" diye sorduklarında "Arkadaşlar üzerinde çalışıyor" yanıtını verdiklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Samimi olmalarını umduk, gerçekten samimiyetle bu meselenin çözümüne katkı sağlamalarını umut ettik. Çünkü bizim meselemiz bağcıyı dövmek değil üzümü yemek. Meselenin üzerinde çalışan arkadaşların meselenin tasarım boyutu üzerinde yoğunlaştığını gördüğümüzde de umutlarımızı kaybetmedik. Ama maalesef dün, meselenin üzerinde çalışan arkadaşların nasıl bir sonuca ulaştıklarını gördük ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadık.Ortaya çıka çıka Pakistanİslam Cumhuriyeti modeli çıktı. 

Ortaya çıka çıka İran İslam Cumhuriyeti modeli çıktı. Yıllarca, toplumu kışkırtmak için, ayrıştırmak için, sanal korkularla toplumu tehdit etmek için Türkiye İran oluyor korkusunu pompalayan CHP bugün döndü dolaştı Türkiye'nin baş örtülü kızlarına İran modeli örtünmeyi tavsiye eder hale geldi. Her türlü hak arayışı karşısında, inanç özgürlüğüne yönelik her türlü ifade karşısında 'mollalar İran'a' diyen CHP şimdi İran modeli örtünmeyi Türkiye'nin kızlarına dayatma noktasına geldi. Bir özgürlük meselesini, bir insan hakkını, bir inanç özgürlüğü meselesini kakül meselesine, perçem meselesine indirgediler. Samimiyet bunun neresinde, tutarlılık, tutarlı siyaset, ilkeli siyaset bunun neresinde? Meseleyi sadece bir türban, baş örtüsü şeklinde kavram meselesi olarak görenler, meseleyi sadece bir perçem, zülüf, kakül meselesi olarak görenler, milletin değerleriyle, inançlarıyla üniversite kapısı önündeki genç kızların ciddi meseleleriyle istihza ettiklerinin farkına varmalıdırlar." 


Bunu okuyunca gerçekten üzüldüm. Tanıştığım onlarca insan geldi aklıma. Birlikte hep beraber yaşadığı, çoğunluğu müslüman olan şu ülkede komşusunun, arkadaşının inançlarına saygı gösteremeyen neyi niçin yaptığını anlayamayacak kadar cahilleştirilmiş ve uzaklaştırılmış kendi geçmişine köklerine bir iki jenerasyon üstüne bağsız ve bağlantısız ruhsuz özsüz bırakılmış şu toplum yığını geldi aklıma.. İman etmenin, inanmanın ne demek olduğunu bilmeyen inançların gereği yaşamanın bir inanan için ne demek olduğu konusunda en ufak bir fikri bile olmadan yaşayıp o insanlarla ilgili karar verebilme yetkisini de kendisinde bulabilen insanlar geldi aklıma. 
Bu tavırlarıyla onlarca yıldır insanlara müslümanlara zulum edenlerin seslerini yüksek çıkarabildikleri için ve de başka sesleri bastırabildikleri için, başka sesleri duyulmasın diye gürültülere boğabildikleri için bugüne kadar tasasız geldikleri bugüne.. bakıyorum da.. bir şeyler dönüşüyor birşeyler değişiyor.. dünün zalimleri bugün mazlum olmaya çalışıyor. ama olamıyorlar.. dünün mazlumları zalimleşirlerse onlara da yuh olsun. tarihlerinden ders alsınlar onlara zulmedenlerin bugün içine düşmekte oldukları durumdan ibret çıkarsınlar. İran iran diye korku salanların iranı örnek göstermesi bir insanın bence içine düşebileceği en büyük utançtır. 


Ben şahsen kadınların üniversite okumasının da gerekli olduğunu düşünmüyorum. Uygun ortamlar varsa isteyen okur istemeyen okumaz. Üniversite okumanın insanı modernleştirmediğini, ahlak sahibi yapmadığını, insan sevgisini arttırmadığını biliyorum. En güzel örnekleri zaten heryerde en basta bu sıstemın urunu olan kendım, kendımı ıslah etmek ıcın harcadığım eforu bu tahrıbatın ızlerını kapatmak ıcın harcadığım enerjıyı ben bılıyorum.  insana değer vermeyen egolarının şişkinliklerinden patlama noktasına gelmiş, kendisinden gayri herkesi hor gören onbinlerce ahlaksız okumuş insan her an heryerde karşımızdalar işte. Kültürlü olmak ahlaklı olmak bilgi sahibi olmaktan geçmiyor. hele ki üniversitelerimizin lise mufredatlarından farkı olmadığını ve her turlu gırısımcı ve gelıstırıcı zıhnı bırer koleye cevırdığı dusunulurse.. tamamen gereksız ancak hakka sahıp olarak okumamak ıle o hakkın elınden alınması apayrı seylerdır. 


tahammulsuz, anlama kanalları tıkalı sadece kendısını dusunen ve seven ınsanlar bugunlerde her baktıgım yerdeler ve mıdemı bulandırıyorlar. 


Icınde karsılıksız sınırsız ve onyargısız sevgıyı barındıramayan, her ınsanda kotulugu arayan ınsan karsısında her zaman en kotusunu bulacaktır. kotu de ıyı de bızım ıcımızdekı kadardır ve bız hangısını o an dusunuyorsak karsımıza o cıkacaktır. 





1 yorum:

Adsız dedi ki...

asıl sorun türbanı "sorun" haline getirenlerde. amaa üniversite de gerekli be..