4 Ekim 2010

O ve Ben

"... Ama bu Kapı'ya beni köpek diye yazan, bu gemiye paspas diye alan sen, kabûl etmez misin ki, «O Kapı'nın köpeği» ve «O geminin paspası» olmak rütbesinin üstüne bu dünyada pâye yoktur? Kendimi, fikirde, san'atta, şunda bunda, dünyanın en büyük adamı görmek, bilmek, göstermek, bildirmek isterdim; tek, O Kapı'nın köpeğine mahsus derece belirsin diye... Sana ve senden, bağlı olduğum O'na devretmek için.. 


Gûya seni yazdım; atom ve füze devrindeki, inkâr ve ihtilâç asrındaki mâverâ kılavuzunu anlatmaya savaştım, gûya... Soluk bir kumaş üzerinde hâreli lekeler güneşi ne kadar gösterebilirse, bu kargacık, burgacıklar da seni o derecede anlatabilir. Eğer bu arada, kendimden, nefsimden birçok şey kattımsa, yine hâreli lekelerin güneşe bağlı olmasından; ucunda sen varsın, diye. Bu ölçü dışında, nefsim için, kendi başına ele aldığım tek nokta bulunduğunu sanmıyorum. Seni tanıyıncaya kadar hayatım, sana yaklaşmanın, uzaklıkta yaklaşmanın saadeti; seni tanıdıktan sonra da senden uzaklaşmanın, yakınlıkta uzaklaşmanın felâketi içinde, bütün teferruatiyle senin... Hayatım sensin!..    O ve Ben 



Necip Fazıl'ın hocasına karşı hissettiklerini döktüğü şu yazıları okuyunca bu dünyada çok ama çok başka anlamlara gidiyorum. Ve şu yaşadığım dünyanın en anlamsız anımdan utanıyorum. Bütün bedenimi bir ateş ve korku kaplıyor. Ben de kendi yol gösterenim kendi hocamı gözlerimin önüne getiriyorum. Bir an bir yumuşaklık sarıyor sahiplenilmenin korunmanın ne güzel birşey olduğunu hissederek ruhum ferahlarken bir yanda kendi çirkin varlığım ve karanlık ve bulaşıcı karanlık arsız nefsimin bana yaptırdıkları kalbimi avuçlanmış ve bir limon gibi sıkılmakta hissettiriyor. Dayanamıyorum. Aklım başımdan gidecek gibi oluyor. Allahım sana yalvarıyorum. Hakkımda hayırlısını hemde tez zamanda hayırlısını nasip eyle. Amin!
Kendine köpek diyen bir adam, kadı kaftanıyla ciğer satan bir adam, tuvalet temizlemek yakışır mı diye aklından geçirdiği için nefsini yoketmek için elindeki fırçayı bırakıp sakalıyla taşları ovalamaya başlayan adam.. bu adamları anlamak ve bu kendi benliğini yok eden davranışları doğru yolda doğru rehbere uyarak yapmak. iman etmek. allah için peygamberimizin izinden gidebilmek.. kalbinin buna açık olabilmesi bir insanın ve bunu anlayabilecek akla sahip olabilmek. bir şans bir nasip var elimle sımsıkı tutuyorum ama ne yapacağımı bilemiyecek durumda bir şapşallık halindeyim.. kurtulmam lazım.. 

Hiç yorum yok: