7 Eylül 2011

Bu kafa ilk defa

evet çeşitli kafalarda yazılar yazdım ama bunun gibisi ilk defa oluyor
korkunç baş ağrısı kafası
bakalım nasılmış

gözlerim neredeyse ağrıdan kapanmış vaziyette ve kafamı bir yana doğru eğmiş sanki böyle yapınca ağrı azalacakmış düsüncesinde yazıyorum. aha gözün birini tamamen kapadım hem de sıkı sıkıya.
alnım korkunc kaşınıyor bu arada
ufaktan sivilceler de belirdi galba..

ayaklarım uyuşmaya başladı.
ellerim de de biraz uyuşukluk var.

başağrısı çok kötü bir şey sevmiyorum.
karanlık bastırdı
bir kedi miyavlıyor ve damlayan bir su sesi
burnuma naneli çorba kokusu geliyor

hava sıcak ama çok içte bir yerlerde bir titreme var
yazmayı bırakıp elimi havada yatay düz tutmaya çalışıyorum. çılgın gibi titriyor ve halsiz kalıyor
alnımda parmaklarımla ritim tutuyorum.

aslında dortnala koşan at ritmi de denebilir
deli gibi düşünüyorum. çok hızlı
çok çok çok hızlı
hızlı hızlı
1 saniyede tüm düşüncelerim dünyayı dolaşıyor.
her rengi her zamanı görüyorum

yüzler
heryerde yüzler var
birer fiskeyle savaşıyorum onlarla

korkularımın karanlık bulutunun içine girip hayalet olup üzerime doğru yürüyorlar
küçülüyorum daralıyorum

başımın ağrısının bir uğultusu var artık ve rengi de var
gri

karnım aç
koşmaya başlıyorum
sahilde koşmaya başlıyorum.
hayır ormanda koşmak istiyorum karanlık olsun
evet ürkütücü sesler ve üzerime gelen ağaç gölgeleri.
koşa koşa nefes nefese ormanda çıkıp asfalt yola doğru koşuyorum.

arabalar geçiyor ışıkları beni biraz sakinleştiriyor.
iki büklüm yorgunluk içinde nefesimi düzeltmeye çalışırken rüzgarı yarıp geçen sesleri dinliyorum.

yorulduğumu hissediyorum
yatağıma yatacağım

Hiç yorum yok: