21 Eylül 2011

Gündüz yazısı II

Eveet bir ikinci yazımıza gelmiş bulunuoruz. Gündüz yazmakla gece sabaha karşı yazmak arasında çok fark olmadığını düşünüyorum. Sadece kafa biraz daha bulanık dumanlı sisli yada herneyse öyle oluyor işte. Uyku problemim yüzünden son 48 saatte 4 parça halinde 3-4 saat uyumuş olmak toplamda bir garip etki yapıyor insanda. bir yerlerde birşeyleri yanlış yaptım ama ne. insanlara iyi davranmak gülümsemek sıcak olumluluk verici güzel laflar etmek istiyorum ama nedense buna layık olmadıklarını hemen gösteriyorlar. gerçekten çok sikik lan bu insanların hepsi. alışveriş yaparken mesela bi gülümsemeye bi espri patlatmaya gelmiyo hemen samimi oldum aha ben buna çakıım bişeler tribine giriyorlar. arkadaşlıkta da öyle ailende de öyle düşmanın hayli hayli öyle bu ne amına koyim yahu. siktirim gidin dangalak insanlar kendinizi çok zeki ve ne yaptığınız farkedilmiyor mu zannediyorsunuz anlamıyorum ki. ne kadar gerizekalı insanlarsınız. ruhu kalmamış samimiyet kalmamış. bir telaş bir para kazanma bir günü karla kapatma bir hayatını dayatma bir varlığını genleştirip göze burna göte nereyi bulursa oraya sokuşturma telaşı. valla değiştim be bu ruhsuzluktan dolayı bende alabildiğine bencil kendi dediğimi düşünen istediğimin peşinde koşan bu arada da aynı yola çıkan insanlar varsa onlarla devam eden çıkan yoksa yada beni yolumdan çıkarmaya çalışan varsa onlara gram sabrı olmayan bir insanım artık. güzel insanlar da var çok tek tük ama notr ler daha çok ne yanar ne kokar onnarda da sorun yok ama tatmin etmiyorlar ama bu güzel insanlarla hayat gerçekten çok güzel oluyor alıyorsun veriyorsun güzellik bu hep almak yada hep vermek bunlar güzel şeyler değil. alırken verirken binbir naz ve dereden su getirmek de keyifisiz. bu aslında olmayan birşeyi varsanıp yaşamak gibi birşey. güzel hayatları olan güzel insanlar istiyorum daha fazla almak vermek vermek almak kalabalıklaşmak gülümsemek güzel sözler etmek sıkıntıların olmadığı bilginin hayatın tecrübelerin denemelerin görüşlerin paylaşıldığı haber değil hikayelerin paylaşıldığı belgesel değil kurguların içinde yaşanılan.. olduğu kadar be olduğu kadar.. beklentim hiçbir zaman olmadı zaten

Hiç yorum yok: