9 Nisan 2008

Rutin

Kendimi rutine övgü yağdırırken bulmam beni ayılttı. Hep tembelliğimden çektim oysa her ne çektiysem.. Tembellik ve amaçsızlık.. Bugün de rutinden keyif alma balonu patladı. Ah Allahım çok sıkılıyorum.. Özgür olabilmeyi istiyorum.. Hala çok bağımlıyım en çok da tembelliğime ve korkaklığıma..

Bazı insanları duyup gözlemledikçe şaşıyorum.. Bunlar ki yazılanları çok harikulade bulabiliyorlar.. Neden diye sormadıkları için şaşırıyorum çünkü her neyi beğeniyorsan içinde o vardır ve bunu sadece düşünüp yada açık yüreklilikle kendine söyleyememişsindir. Ben kitaplara hiç bir zaman ihtiyaç duymadım..

Karanlığı hep sevdim ve hep seveceğim. Özellikle o bilinmeyen yerlerdeki kör karanlıklar. Hani duygularını yok eder ve seni hareket edebilen bir felçliye dönüştürür de sadece hissettiğin artan bir korku olur ya.. İşte bendeki o reaksiyonu seviyorum.. Kendimi çok ama çok güçlü hissediyorum o anda karşıma çıkabilecek herşeye karşı hazırlıklı oluyorum ve korku yerini başedemeyeceğim birşeyse karşıma çıkacak olan o zaman zaten olan olacak yok başedebileceğim birşey ise de o zaman onun başına gelenler gelecek güçlülüğüne bırakıyor..

Kısa cümleler uzun bir hayat idi bir zamanlar etrafımdaki motto ancak şimdi en büyük keyfi noktalamasız ve alabildiğine uzatılmış cümlelerden alıyorum.. Elbette okuyanlar da oluyordur ve ben yazarken hissettiğim vurgulamaları hissedebilirlerse beni yakalayabilirler. Ama ben uzunca bir cümlede anlattığım benden parçaları başından sonuna kadar zihnimde yaşayarak yazıp en sonunda baş ve sonu bağlayabilmiş olmayı başarılmış bir zafer olarak görüyorum.. Evet başarılmamış zaferler de vardır. En çok utanmazlar edinir bu zaferlerden...

Sevgi, aşk elbette onlarsız hayat olmaz ama göstergeleri nedir ve illa bir insana mı olmalıdır. Hayır tabi ki değil.. Gerçeği buldum.. Eriyorum..

Hiç yorum yok: